Özel Yetkili Mahkemeleri düzenleyen 3. yargı paketi Meclis’te görüşülmeye başlandı
CMK’nın 250, 251 ve 252. maddeleri terörle mücadele kanunu’na aktarılacak. Meclis’te görüşülürken bile üzerinde çalışmalar süren tasarının içeriğinden AK Parti milletvekillerinin bile haberi yoktu
TBMM Genel Kurulu’na 3’ü geçici 109 madde halinde gelen 3. yargı paketi tasarısı temel kanun olarak 4 bölüm halinde ele alındı. AK Parti, tasarıda ÖYM’lerle ilgili yapacağı değişikliklere ilişkin çalışmasını Genel Kurul’da tasarı görüşmelerine geçildiği sırada dahi sürdürdü. AK Partili milletvekillerinin de içeriğinden haberdar olamadıkları önergelerin, önceden muhalefete sunulmaması da eleştiri konusu oldu.
AK Parti’nin hazırladığı ÖYM’lerle ilgili düzenlemeye ilişkin önerge, tasarının Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesini düzenleyen 74. maddesinin görüşmelerinde verilmek üzere hazırlandı. Kulislere yansıyan bilgiye göre sözkonusu önerge ile CMK‘nın ÖYM’leri düzenleyen 250-251 ve 252. maddeleri Terörle Mücadele Kanunu’na aktarılıyor. Buna göre CMK’ya yerine TMK’ya göre, ÖYM’lerdeki mevcut davalarla ilgili özel yetkili yargılama sürecek.
ÖYM’lerin görev alanına giren terör, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve kaçakçılık suçlarıyla ilgili bazı ağır ceza mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilecek. Soruşturma ve kovuşturma sırasında tutuklama, tutukluluğun devamı, teknik takip ve dinleme gibi özgürlükleri sınırlayacı talepler davaya bakanlar dışında “özgürlük ve tutuklama hakimi” adı verilen bir başka hakim tarafından karara bağlanacak.
Yapılan düzenlemenin başta Balyoz, Ergenekon olmak üzere yürüyen davaların etkilenmemesi için ise tasarıya geçici bir madde eklenmesi yönünde önerge de hazırlandı. Buna göre de, bu mahkemeler ellerindeki 22 bin dosyaya bakmaya devam edecek ve temyiz aşaması dahil davalar tamamlanıncaya kadar görevlerini sürdürecek. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından bu mahkemelerde yeni dava açılmayacak. Bu mahkemeler baktıkları dosyalarla ilgili görevsizlik kararı veremeyecek.
İzin sistemi
Tasarıya üst düzey askeri ve sivil bürokratlar hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasını Başbakan’ın iznine bağlayacak bir hüküm eklenip eklenmeyeceği ise son ana kadar belirsizliğini korudu. Ancak kulislere son dakikada yansıyan bilgilere göre, CMK’nın 250. maddesinin TMK’ya aktarımı sırasında bu madde ile özel yetkili savcılara sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun herkes hakkında soruşturma açma imkanı tanıyan hüküm madde metninden çıkartılacak. Böylece sivil ve askeri bürokratlar kendi kanunlarındaki soruşturma ve kovuşturma esaslarına tabi olacak. AK Partili kurmaylar böylece sivil ve asker kamu görevlileri hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasının tabi oldukları ilgili özel yasalarında yer alan hükümler çerçevesinde üst amir, bakan ya da Başbakan’ın iznine bağlı olacağını belirttiler. Son dakikada bir değişiklik olmazsa yapılacak düzenlemenin tutuklu yargılanan Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ ve eski kuvvet kotumanlarının durumunu etkilemeyeceği belirtiliyor.
Balyoz rötuşu
AK Parti’nin hazırladığı önergeler arasında, Balyoz davasında yaşanan “avukat” krizini çözmeye yönelik düzenleme de yer aldı. Önerge ile duruşmalarda hakimler, Cumhuriyet Savcısı, zabıt katibi ve müdafilin hazır bulunmasını şart koşan CMK’nın 188. maddesi değiştiriliyor. Önerge ile sanık avukatlarının duruşmalarda hazır bulunması şartı kaldırılıyor. Bu amaçla da yasa maddesine “Ancak Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasının zorunlu müdafiin de hazır bulunduğu duruşmada açıklanmış olması veya bu mütalaanın zorunlu müdafie yazılı olarak tebliğ edilmiş olması durumlarında, çocuklar hakkında görevlendirilmiş olanlar hariç olmak üzere, hukuken kabul edilebilir bir mazereti olmayan zorunlu müdafiinin yokluğunda da karar verilebilir” hükmü ekleniyor. Buna göre çocuklar hakkında görevlendirilmiş olanlar hariç olmak üzere hukuken kabul edilebilir mazereti olmayan zorunlu müdafiinin yokluğunda da mahkemeler karar verebilecek. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi geçtiğimiz günlerde, protestoda bulunarak duruşmaya girmeyen sanık avukatlarının yerine yeni avukat tayin etmediği ve Anayasa’nın 138. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle İstanbul Baro Başkanlığı’nda tayin işleriyle görevli kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına hükmetmişti.
Aktaş krizine çözüm
AK Parti, hakkındaki 2.1 yıllık hapis cezası kesinleşen Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş’ın milletvekilliğinin düşürülmesini engellemeye yönelik de önerge hazırladı. Sözkonusu önerge ile, CMK’nın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinde değişiklik yapılarak, ceza sınınırı 2 yıldan 3 yıla çıkartılıyor. AK Partili kurmaylar, böylece TBMM Başkanlığı “hukuki inceleme yaptırıyoruz” diyerek Genel Kurul’da okutturmadığı Aktaş kararını, bu değişikliği lehe yorumlayarak dönem sonuna bırakılabileceğini kaydetti. Yapılan düzenleme aldığı ceza 2-3 yıl arasında olan çok sayıda hükümlüye cezaevinden çıkma yolunu da açacak.
CMK’nın 250, 251 ve 252. maddeleri terörle mücadele kanunu’na aktarılacak. Meclis’te görüşülürken bile üzerinde çalışmalar süren tasarının içeriğinden AK Parti milletvekillerinin bile haberi yoktu
TBMM Genel Kurulu’na 3’ü geçici 109 madde halinde gelen 3. yargı paketi tasarısı temel kanun olarak 4 bölüm halinde ele alındı. AK Parti, tasarıda ÖYM’lerle ilgili yapacağı değişikliklere ilişkin çalışmasını Genel Kurul’da tasarı görüşmelerine geçildiği sırada dahi sürdürdü. AK Partili milletvekillerinin de içeriğinden haberdar olamadıkları önergelerin, önceden muhalefete sunulmaması da eleştiri konusu oldu.
AK Parti’nin hazırladığı ÖYM’lerle ilgili düzenlemeye ilişkin önerge, tasarının Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesini düzenleyen 74. maddesinin görüşmelerinde verilmek üzere hazırlandı. Kulislere yansıyan bilgiye göre sözkonusu önerge ile CMK‘nın ÖYM’leri düzenleyen 250-251 ve 252. maddeleri Terörle Mücadele Kanunu’na aktarılıyor. Buna göre CMK’ya yerine TMK’ya göre, ÖYM’lerdeki mevcut davalarla ilgili özel yetkili yargılama sürecek.
ÖYM’lerin görev alanına giren terör, anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve kaçakçılık suçlarıyla ilgili bazı ağır ceza mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilecek. Soruşturma ve kovuşturma sırasında tutuklama, tutukluluğun devamı, teknik takip ve dinleme gibi özgürlükleri sınırlayacı talepler davaya bakanlar dışında “özgürlük ve tutuklama hakimi” adı verilen bir başka hakim tarafından karara bağlanacak.
Yapılan düzenlemenin başta Balyoz, Ergenekon olmak üzere yürüyen davaların etkilenmemesi için ise tasarıya geçici bir madde eklenmesi yönünde önerge de hazırlandı. Buna göre de, bu mahkemeler ellerindeki 22 bin dosyaya bakmaya devam edecek ve temyiz aşaması dahil davalar tamamlanıncaya kadar görevlerini sürdürecek. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından bu mahkemelerde yeni dava açılmayacak. Bu mahkemeler baktıkları dosyalarla ilgili görevsizlik kararı veremeyecek.
İzin sistemi
Tasarıya üst düzey askeri ve sivil bürokratlar hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasını Başbakan’ın iznine bağlayacak bir hüküm eklenip eklenmeyeceği ise son ana kadar belirsizliğini korudu. Ancak kulislere son dakikada yansıyan bilgilere göre, CMK’nın 250. maddesinin TMK’ya aktarımı sırasında bu madde ile özel yetkili savcılara sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun herkes hakkında soruşturma açma imkanı tanıyan hüküm madde metninden çıkartılacak. Böylece sivil ve askeri bürokratlar kendi kanunlarındaki soruşturma ve kovuşturma esaslarına tabi olacak. AK Partili kurmaylar böylece sivil ve asker kamu görevlileri hakkında soruşturma ve kovuşturma açılmasının tabi oldukları ilgili özel yasalarında yer alan hükümler çerçevesinde üst amir, bakan ya da Başbakan’ın iznine bağlı olacağını belirttiler. Son dakikada bir değişiklik olmazsa yapılacak düzenlemenin tutuklu yargılanan Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ ve eski kuvvet kotumanlarının durumunu etkilemeyeceği belirtiliyor.
Balyoz rötuşu
AK Parti’nin hazırladığı önergeler arasında, Balyoz davasında yaşanan “avukat” krizini çözmeye yönelik düzenleme de yer aldı. Önerge ile duruşmalarda hakimler, Cumhuriyet Savcısı, zabıt katibi ve müdafilin hazır bulunmasını şart koşan CMK’nın 188. maddesi değiştiriliyor. Önerge ile sanık avukatlarının duruşmalarda hazır bulunması şartı kaldırılıyor. Bu amaçla da yasa maddesine “Ancak Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasının zorunlu müdafiin de hazır bulunduğu duruşmada açıklanmış olması veya bu mütalaanın zorunlu müdafie yazılı olarak tebliğ edilmiş olması durumlarında, çocuklar hakkında görevlendirilmiş olanlar hariç olmak üzere, hukuken kabul edilebilir bir mazereti olmayan zorunlu müdafiinin yokluğunda da karar verilebilir” hükmü ekleniyor. Buna göre çocuklar hakkında görevlendirilmiş olanlar hariç olmak üzere hukuken kabul edilebilir mazereti olmayan zorunlu müdafiinin yokluğunda da mahkemeler karar verebilecek. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi geçtiğimiz günlerde, protestoda bulunarak duruşmaya girmeyen sanık avukatlarının yerine yeni avukat tayin etmediği ve Anayasa’nın 138. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle İstanbul Baro Başkanlığı’nda tayin işleriyle görevli kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına hükmetmişti.
Aktaş krizine çözüm
AK Parti, hakkındaki 2.1 yıllık hapis cezası kesinleşen Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş’ın milletvekilliğinin düşürülmesini engellemeye yönelik de önerge hazırladı. Sözkonusu önerge ile, CMK’nın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinde değişiklik yapılarak, ceza sınınırı 2 yıldan 3 yıla çıkartılıyor. AK Partili kurmaylar, böylece TBMM Başkanlığı “hukuki inceleme yaptırıyoruz” diyerek Genel Kurul’da okutturmadığı Aktaş kararını, bu değişikliği lehe yorumlayarak dönem sonuna bırakılabileceğini kaydetti. Yapılan düzenleme aldığı ceza 2-3 yıl arasında olan çok sayıda hükümlüye cezaevinden çıkma yolunu da açacak.
gazetevatan
0 yorum:
Yorum Gönder